Kenya’da tekstil endüstrisinin gelişimi, tekstil ihracatını artırarak ticaret dengesini geliştirdi. Ayrıca, küresel tekstil endüstrisi, ülkelerin rekabet avantajlarındaki değişikliklere hızlı ve önemli tepkiler vermektedir. 2000 yılında Afrika Büyüme ve Fırsat Yasası’nın yürürlüğe girmesini takiben Kenya’nın artan rekabet avantajı tekstil ihracatını önemli ölçüde etkiledi.
Bu makale, birbirine bağlı üç konu hakkındaki geçmiş çalışmaların incelenmesini birleştirdi: tekstil endüstrisinin ekonomik kalkınmadaki rolü, Kenya’da sanayileşme ve tekstil endüstrisinin gelişimi ile dünyanın geri kalanı arasındaki nedensel ilişki. Literatür taraması, tekstil endüstrisinin sanayileşme ve ihracat çeşitlendirmesinde erken bir adım olduğunu göstermektedir. Ayrıca, üretilen ürünlerde ihracat çeşitliliği ve genişlemesi, ihracat artışını olumlu yönde etkilemektedir. Kenya ve büyük Asya ülkelerinde tekstil endüstrisinin gelişimi üzerine yapılan geçmiş çalışmalar yukarıdaki çıkarımları desteklemektedir.
İkincisi, deneysel analizimiz makalenin sonuçlarını güçlendiriyor. Örme ya da tığ işi tekstil ürünlerinin ihracatı 2000 yılında 4 milyon ABD Dolarından 2002 yılında 28,6 milyon ABD Dolarına yükselmiştir. İhracattaki artış hızı 2005 yılında 90,6 milyon ABD Doları ve 2010 yılında 140,9 ABD Doları olarak gerçekleşmiştir. Örme veya tığ işi tekstil ürünleri, literatür taramasının sanayileşme ve ihracat konusundaki çıkarımlarını desteklemektedir. Tekstil endüstrisinde katma değerin büyümesi, ihracattaki artışla aynı zamana denk geliyor ve bunlar arasında büyük bir korelasyon var.
Son olarak, veri analizimiz tekstil ihracatının AGOA’nın yürürlüğe girmesine tekstil endüstrisinde katma değerden daha hızlı tepki verdiğini göstermektedir. Bu durumun olası bir açıklaması, yabancı firmaların montaj tipindeki üretime yatırımı olabilir. Montaj tipi üretim, sektörde katma değer üzerinde gecikmeli bir etkiye sahip olabilir.
Geçmiş çalışmalardaki tartışmalar ve çalışmamızın sonuçları dikkate alındığında, Kenya’daki tekstil endüstrisinin sürdürülebilir büyümesi için aşağıdaki önerileri sunuyoruz:
• İhracata dayalı ticaret politikalarının açık hedef ve teşviklerle uygulanması.
• Dış yatırımları çekmek ve ihracatı artırmak için tekstil ithalatçı ülkelerle Serbest Ticaret Anlaşmaları için daha fazla müzakere.
• Tekstil değer zincirinin tüm süreçlerinin, pamuk çiftçileri, hammadde işlemcileri, kumaş üreticileri, tasarımcılar ve hükümet gibi kilit paydaşlar arasında daha iyi bir koordinasyonla geliştirilmesi.
• Maliyetleri düşürmek ve güvenilirliği artırmak için altyapı yatırımları.
• Emek verimliliğini artırmak için eğitim programlarının sağlanması.
Bu yazıda ampirik analizin potansiyel sınırlamaları vardır. Regresyon analizinde yüksek R kare bulmuş olsak da, örneklem büyüklüğü küçüktür ve sadece bir ülkeyi analiz ettik. Bu nedenle, örnek verilerin analitik sonuçları daha geniş bir popülasyonu temsil etmeyebilir. İkinci olarak, yerli örme sanayii tarafından işlenen tekstil ihracatının bir ölçütü olarak yalnızca örme veya tığ işi tekstil ürünlerini dahil etmeye karar verdik. Bu yaklaşım, yerli tekstil endüstrisinin reel üretimini ve ihracatını ölçmede eksik veya yetersiz olabilir. Son olarak, ihracata dayalı tekstil sanayileşmesi yoluyla Asya ülkelerinin gelişme tecrübesi, değişen küresel eğilimler, dinamik iş ortamı ve ülkelerin benzersiz özellikleri nedeniyle Kenya ve diğer Sahra Altı Afrika ülkeleri için geçerli olmayabilir. Özellikle, Sahra Altı Afrika ülkelerinde yetersiz altyapı ve makroekonomik istikrarsızlık tekstil endüstrisinin gelişmesini engelleyebilir.
Daha fazla araştırma için iki alan belirledik. Öncelikle, sektörün değer zinciri boyunca gelişmesinin sektöre özgü verilerle analiz edilmesi gerekmektedir. Kenya Ulusal İstatistik Bürosu, bölgesel kalkınma ajansları ve sanayi dernekleri, tekstil imalat endüstrisinin her adımında katma değeri gösteren ayrıntılı verilere sahip olabilir. Dolayısıyla, endüstrinin gelişimi ve yayılma etkileri daha kesin bir şekilde tanımlanabilir ve sonuçlar daha anlayışlı olabilir. İkincisi, bu çalışma sonuçlarımızın geçerliliğini kontrol etmek için diğer Sahra altı Afrika ülkelerine uygulanabilir. Odaklanan ülkeler, altyapı geliştirme düzeyi, siyasi istikrar ve insani gelişme düzeyi gibi benzersiz özellikleri ile değerlendirilmelidir. Bu alanlardaki daha fazla araştırma, çalışmamızı sektöre daha anlayışlı, daha net sonuçlarla tamamlayabilir ve sonuçların birkaç ülkede geçerliliğini arttırdı.